Tanımı şu şekilde yaparak da başlayabiliriz; ‘’ Sen, en değerlisin ile, en özelsin ile büyütülen insan modeli’’. Baştan bir minik öneri; isterseniz yazıyı dahi okumadan, arkanıza bakmadan kaçabilirsiniz. Lakin; ham meyveyi dalından koparan sizseniz, bundan sonra bir süre değil olgun olan, tamamen meyveden bile uzak duracağınız gerçeğini hatırlatmayı bir borç bilirim.
Kayıp insanlar olarak addedebileceğimiz bu kişiler her şeyi kendilerine hak görürler. Yeryüzündeki bütün güzellikler onlar için var olmuştur. E haliyle bütün insanoğlu da onlara her anlamda hizmet etmek amacıyla düşmüştür gök kubbeden. Yeri gelince onların sırtına basıp istedikleri noktaya ulaşma emelleri de bundan sebeptir.
İşler yolunda gitmediğinde, hoca kesin onlara takmıştır. Bu şehir efsanesi de sanki kendilerini rahatlatmak adına icat ettikleri bir kavramdır. Hocanın takması kuralı işlemediğinde, aşağılık kompleksleri gün yüzüne çıkar. Bu duyguyla beraber kıskançlık da belirgin bir hal alır. Sonuç olarak her şeyin en değerlisini en özelini bu tip insanlar hak eder. Çünkü neden? Çünkü onlar özel ve değerli.
Hepsiyle beraber, dillerinden saygı kelimesini düşürmeyen bu güruh, kelimelerin var olan anlamlarına kendi çıkarları doğrultusunda yeni manalar yüklerler. Saygı nedir, patavatsızlık nedir ayırt etmediklerinden zaman zaman da edemediklerinden bunu bir tür kendine güven olarak sunarlar. Bunlar en temel direkler, yaşadıkça, tecrübe ettikçe anlaşılıyor bu modelin ne derece yıpratıcı, sıkıcı ve bencil olduğu. İşte tam da bu yüzden, bu kadar yorulmak ve hırpalanmak istemiyorsak, bir gün değişir mantığını bir kenara koyup yolunuza gitmenizi tavsiye ederim. Çünkü unutulmamalıdır ki cehalet başka kötülük başka bir şeydir. Cehaletle savaşılabilir, ama kötülük bakidir ve böyle insanların özü bu olduğu gibi, hamuru da bu şekilde yoğrulmuştur.
Ve en yalın haliyle; ‘kötülük kötülüğü çeker’ mottosuna da güvenip, rahat bir nefes alarak parkura devam etmek en temizi olacaktır. Nazımın da dediği gibi; ‘’çocuklar inanın, inanın çocuklar, güzel günler göreceğiz güneşli günler, motorları maviliklere süreceğiz, güzel günler göreceğiz güneşli günler’’…