Hobaa… Bu bakış açısı denilen kavram, en az “bence” kadar tehlikeli değil midir sizce de? Tehlikenin farkında mısınız? Önce zehrini akıtıp ardından ‘’bence’’yi yapıştıranlar, bakınız; biz de ziyadesiyle bir şeylerin farkındayız.
Sana gelince ey “Bakış Açısı”… Öyle kibar kibar durduğuna bakmayın siz; kendisi de az buz değildir. Kısaca, aynı şeye bakıp, her kişinin kendine göre çıkarımlarda bulunması diyebiliriz. Evet, doğrudur, böyle bir şey var. Lakin gelin görün ki, karpuz çekirdeğinden muz çıkamayacağından dolayı, bu işi de kötüye kullanmamak gerekir. Misal… Sen bir ressamsın, birilerine eserinin içeriğini anlatıyorsun. Yaptığın resim hakkında konuşmaya başladığın nokta ve geldiğin nokta birbirinden çok başka. Patlıcan musakka çizmişsin, kıyma seçimini anlatırken, bir bakmışsın yoğurtsuz brokolinin zorluklarındasın. Çünkü neden? Tabloya bakan üstün bakış açılı insanlarla beraber sen de ya yol almışsın. Yahut o ya da bu sebepten dolayı yol alır gibi yapıyorsun. Buradan seslenmek istiyorum: Brokoli de gayet yoğurtsuz tercih edilebilir; böyle soğanlı falan güzel oluyor bence. Hepinizi öpüyorum, ‘‘bence’’ tadında bir vedalaşma oldu. Ne de olsa herkesin bakış açısı kendine!